-
1 kapı tokmağı
Türklinke f, Türknauf m -
2 kapı tokmağı
металли́ческий предме́т, подве́шенный на дверь ( вместо звонка) -
3 kapı tokmağı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kapı tokmağı
-
4 kapı tokmağı
n. knocker, rapper, doorknocker, door handle, doorknob* * *1. door knocker 2. knocker -
5 kapı tokmağı
daqoq--------gupik -
6 kapı tokmağı
door handle, knocker -
7 kapı
1. door. 2. gate. 3. possibility. 4. formerly government office. 5. place of work. 6. backgammon a point. -sında in the household of. -sı açık hospitable. - açmak /dan/ to mention, bring up. -yı açmak 1. to begin. 2. to be the first, break the ice. 3. /dan/ to bring up (a topic) which will lead to the main point. - ağası the chief white eunuch in the sultan´s palace. - almak/yapmak backgammon to get two men on a point, block a point. - aralığı slang bastard. -sını aşındırmak /ın/ to visit (someone) often. - baca açık unprotected (place). - bir komşu next-door neighbor. -yı büyük açmak 1. to embark on an expensive undertaking. 2. to spend money prodigally. -sında büyümek /ın/ to grow up in the household of. -sını çalmak /ın/ 1. to knock at (someone´s) door. 2. to resort to, seek help from. -yı çekmek to shut the door. - çerçevesi door frame. -ya dayanmak to heave into sight, be pounding at the door, be upon one. - dışarı etmek /ı/ to show (someone) the door, throw (someone, an animal) out. - duvar olmak for no one to answer the door (after repeated knocking). - gibi strapping. -nın ipini çekmek to call on (so many) people. - kadar huge, enormous. -dan kapıya door-to-door. - kapı dolaşmak 1. to visit many people. 2. to go from office to office (trying to get one´s business done). -sına kilit vurmak /ın/ 1. to lock up (a place). 2. to close down (a business). - kolu door handle. - komşu next-door neighbor. -dan kovsan/kovulsa bacadan düşer/girer. colloq. He is shamelessly persistent. - kuzusu/yavrusu wicket (in a large door or gate). - mandalı 1. door latch. 2. person whom no one considers important. - numarası street number (of a house). -sı olmak /ın/ to require (so much money): Bu, on liranın kapısıdır. This will cost you ten liras. - tokmağı knocker, door knocker. -yı vurmak to knock at the door. - yapmak 1. /a/ to lead up to (a subject or request) gently. 2. to visit (a specified number of) homes. 3. backgammon to block a point. -sını yapmak /ın/ to lead up to (a subject or request) gently. - zinciri door chain. -
8 дверной молоток
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > дверной молоток
-
9 door knocker
kapı tokmağı -
10 ρόπτρο
kapı tokmağı -
11 Klinken
kapı tokmağı -
12 door knocker
kapi tokmagi -
13 door knocker
kapı tokmağı -
14 knocker
kapı tokmağı -
15 door handle
kapı kolu, kapı tokmağı* * *kapı kolu -
16 door handle
kapi tokmagi, kapi kolu -
17 knocker
kapi tokmagi; tokmak, dövücü -
18 knocker
n. kapı tokmağı, kapı kapı dolaşan satıcı* * *kapı tokmağı* * *noun (a piece of metal etc fixed to a door and used for knocking.) kapı tokmağı -
19 doorknob
n. kapı kolu, kapı tokmağı* * *kapı topuzu* * *noun (a knob-shaped handle for opening and closing a door.) kapı tokmağı -
20 tokmak
трамбовка; колотушка; деревянный молоток- buharlı tokmak
- çift tesirli buharlı tokmak
- kapı tokmağı
- şahmerdan tokmağı
- titreşimli tokmakİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > tokmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kapı tokmağı — is. Kapıyı çalmakta kullanılan metal parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şak şak — kapı tokmağı … Beypazari ağzindan sözcükler
tokmak — is., ğı 1) Ağaçtan yapılmış iri çekiç Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu. S. F. Abasıyanık 2) Kapıya asılı duran ve kapıyı çalmaya yarayan, türlü biçimlerde metal parça 3) Kapı kolu yerinde bulunan ve kapıyı açmaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesilmek — nsz 1) Kesme işi yapılmak 2) Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara. N. Cumalı 3) Gibi olmak, benzemek, dönmek Senelerden beri hizmetçinin,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ali Şen — (1918, in Adana, Turkey 15 December 1989, in Istanbul, Turkey) is a Turkish actor, father of the actor Şener Şen. He was known to be very versatile and successfuly played many roles both as good guy and bad guy.Filmography * Küçüksün Yavrum… … Wikipedia